TİCARET ŞİRKETLERİ
Ticaret şirketleri;
- Kollektif,
- Komandit,
- Anonim,
- Limited
- Kooperatif
şirketlerden ibarettir.
Şahıs Şirketi:
- Kollektif,
- Komandit,
Sermaye şirketi:
- Anonim,
- Limited
- Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket
Ticaret Şirketlerinde Şirket Unsurları:
1. Şahıs
Unsuru
2.
Sözleşme Unsuru
3.
Sermaye Unsuru
4.
Müşterek Gaye
5.
Müşterek amaç doğrultusunda birlikte çaba (affectiosocietotis)
Tüzel
Kişilik Ve Ehliyet
* Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir.
* Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48 inci
maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları
üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.
Uygulanacak
kanun hükümleri
* Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak
şartıyla, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu
Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda Türk
Borçlar Kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine
uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.
Sermaye Koyma
Borcu
I – Konusu
(1) Kanunda
aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak;
a) Para, alacak,
kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,
b) Fikrî
mülkiyet hakları,
c) Taşınırlar ve
her çeşit taşınmaz,
d) Taşınır ve taşınmazların
faydalanma ve kullanma hakları,
e) Kişisel emek,
f) Ticari
itibar,
g) Ticari
işletmeler,
h) Haklı olarak
kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi
değerler,
i) Maden
ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar,
j)
Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir.
II – Hükmü
1. Genel olarak
(1)
Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle
koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur.
(2) Şirket sözleşmesinde veya esas
sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazlar
tapuya şerh verildiği, fikrî mülkiyet hakları ile diğer değerler, varsa özel sicillerine,
bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kişiye tevdi
edildikleri takdirde ayni sermaye kabul olunur. Özel sicile yapılan kayıt
iyiniyetli kaldırır.
(3) Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya
taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması
borcunu içeren şirket sözleşmesi hükümleri, resmî şekil aranmaksızın
geçerlidir.
(4) Paradan başka ekonomik bir değer veya
bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar
üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf
edebilir.
(5) Taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni
bir hakkın sermaye olarak konulması hâlinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline
tescil gereklidir.
(6)
Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer
sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü
tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır. Şirketin tek taraflı istemde
bulunabilme hakkı saklıdır.
(7)
Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve
dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın
tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır. Şahıs
şirketlerinde bu davayı ortaklar da açabilir.
(8)
Ortaklarca, sermaye olarak konulması taahhüt edilen hakların korunması için,
kurucular tarafından ortaklar aleyhine ihtiyati tedbir istenebilir. Tedbir
üzerine açılacak davalar için, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen
süre ancak şirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlar.
2. Temerrüt faizi
MADDE 129- (1) Zamanında ifa edilmeyen sermaye para ise, 128 inci madde gereğince tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, aksine şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede hüküm yoksa şirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi de ödenir.
3. Sorumlu olma
(1) Sermaye
olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortak, alacaklar şirketçe tahsil
edilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmaz.
(2) Alacak,
vadesi gelmemiş ise aksi kararlaştırılmış olmadıkça, vade gününden, muaccel ise
şirket sözleşmesi veya esas sözleşme tarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsil edilmelidir.
(3) Her ne
sebeple olursa olsun, bu süre içinde tahsil edilemediği takdirde, gecikmeden dolayı
şirketin tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, ortak, sürenin bitiminden
itibaren geçecek günlerin temerrüt faizini de öder.
0 Yorumlar